son dakika haberler, haber, haberler, magazin haberleri, sağlık haberleri, sağlık, turizm, turizm haberleri, ekonomi haberleri
Diş kaybının yalnızca estetik bir sorun olmadığına dikkat çeken Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Öğr. Gör. Yaren Dilci Halmedov, "Diş kaybının çiğneme, konuşma, beslenme fonksiyonları ve genel yaşam kalitesi üzerinde ciddi etkileri bulunur." dedi. Tedavi edilmeyen diş boşluklarının, ağız içi dengenin bozulmasına ve sindirim sistemi problemlerine neden olabildiğine vurgu yapan Öğr. Gör. Halmedov, günümüzde implant üstü protezlerden köprü ve hareketli protezlere kadar pek çok etkili tedavi seçeneği bulunduğunu aktardı. Öğr. Gör. Halmedov, ayrıca düzenli ağız bakımı ve erken teşhisin diş kaybını önlemede kritik rol oynadığının altını çizdi.
Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Öğr. Gör. Yaren Dilci Halmedov, diş kaybının nedenleri, ağız ve genel sağlık üzerindeki etkileri, güncel protetik tedavi seçenekleri ve diş kaybını önlemede erken teşhisin önemi hakkında bilgi verdi.
Diş kaybının, günümüzde toplumda oldukça yaygın görülen önemli bir sağlık problemi olduğunu ifade eden Öğr. Gör. Yaren Dilci Halmedov, "Çoğu zaman yalnızca estetik bir sorun olarak algılansa da diş kaybının çiğneme, konuşma, beslenme fonksiyonları ve genel yaşam kalitesi üzerinde ciddi etkileri bulunur. Bu nedenle diş kaybı yalnızca görsel açıdan değil, fonksiyonel ve sistemik etkileriyle de değerlendirilmelidir." dedi.
Diş kaybının en yaygın nedenleri arasında diş çürükleri ve diş eti hastalıklarının yer aldığına dikkat çeken Öğr. Gör. Halmedov, "Bunun yanı sıra travmalar, ağız ve diş bakımının ihmal edilmesi, sigara kullanımı, bazı sistemik hastalıklar ve yaş faktörü de diş kaybı riskini artıran etkenler arasında sayılır. Özellikle diş eti hastalıkları sinsi bir seyir izleyerek çoğu zaman fark edilmeden ilerleyebilir ve ciddi diş kayıplarına yol açabilir." şeklinde konuştu.
Eksik dişlerin, çiğneme fonksiyonunun azalmasına ve ağız içi dengenin bozulmasına neden olduğunu vurgulayan Öğr. Gör. Yaren Dilci Halmedov, "Diş boşlukları oluştuğunda, komşu dişler bu boşluğa doğru kayabilir, karşı çenedeki dişler ise boşluğa doğru uzama eğilimi gösterebilir. Bu durum zamanla kapanış bozukluklarına ve buna bağlı olarak sindirim sistemi problemlerine yol açabilir." uyarısında bulundu.
Günümüzde diş kaybının tedavisine yönelik birçok etkili protetik uygulama bulunduğunu aktaran Öğr. Gör. Yaren Dilci Halmedov, "Tek diş kaybı vakalarında öncelikli olarak implant üstü protezler tercih edilir ve hastalara önerilir. Ancak kemik yetersizliği bulunması ya da hastanın çeşitli nedenlerle implant tedavisine uygun olmaması durumunda, komşu dişlerden destek alınarak köprü protez uygulaması yapılabilir." dedi.
Çoklu diş kaybı bulunan vakalarda da implant üstü protezlerin ilk tercih olduğunu kaydeden Öğr. Gör. Halmedov, şunları söyledi:
"Bununla birlikte kemik yetersizliği, sistemik hastalıklar veya hastanın maddi durumu gibi nedenlerle implant uygulamasının mümkün olmadığı durumlarda hareketli bölümlü protezler uygulanabilir. Bu protezler, hastanın mevcut dişlerinden destek alan ve doku yüzeyine oturan, halk arasında 'kancalı protez' olarak bilinen protezlerdir.
Tam dişsizlik durumlarında ise All-on-X olarak adlandırılan tedavi yöntemi uygulanabilir. Bu yöntemde hastanın alt ve üst çenesine 4, 6 ya da 8 adet implant yerleştirilerek sabit protezler yapılır. Ancak yeterli kemik seviyesinin bulunmaması, sistemik rahatsızlıklar veya implant uygulamasını engelleyen diğer durumlarda, damak protezi olarak da bilinen total protezler tercih edilebilir. Total protezler, damağın yüzeyini kaplayan ve hastanın takıp çıkarabildiği protezlerdir."
Diş kaybını önlemenin mümkün olduğunu ve bunun en etkili yolunun düzenli ağız ve diş bakımı olduğunu dile getiren Öğr. Gör. Yaren Dilci Halmedov, "Günde en az iki kez, sabah kahvaltıdan sonra ve akşam yatmadan önce dişlerin fırçalanması önerilir." dedi.
Bunun yanı sıra diş ipi ve ara yüz fırçası gibi yardımcı ağız bakım ürünlerinden de destek alınmasının büyük önem taşıdığının altını çizen Öğr. Gör. Halmedov, "Düzenli diş hekimi kontrolleri de diş kaybının önlenmesinde kritik bir rol oynar. Erken teşhis edilen çürükler ve diş eti problemleri, henüz ilerlemeden tedavi edilebilir ve diş çekimine gerek kalmadan dişler ağızda tutulabilir. Bu nedenle erken teşhis, diş kaybını önlemenin temel anahtarlarından biridir." diyerek sözlerini tamamladı.