Son dakika haberler
10975,64%0,56
42,11% 0,05
48,42% 0,13
5389,90% 1,13
8820,78% 0,00
Bu ayın öne çıkan diğer eserleri arasında; Paulo Coelho’nun derlemesiyle canlanan Ermiş’in Aşk Mektupları: Halil Cibran - Haskell Yazışmaları, Mişima’nın yüzüncü doğum yılında onun edebiyatına ve dünyasına selam veren eşsiz bir belge niteliğindeki Ergenlik Dönemim, 20. yüzyıl edebiyat ve düşünce dünyasının en önemli isimlerinden Albert Camus’nün öğretmeni Louis Germain’e yazdığı mektupları içeren “Sevgili Bay Germain,” modern Japon edebiyatının en önemli isimlerinden Yūko Tsushima’nın Türkçedeki ilk romanı Işığın Alanı ve insanların yalnızlığını ve aidiyet arayışını keskin bir gözlem gücüyle anlatan Jem Calder’ın ilk kitabı Ödül Sistemi.
İvan Gonçarov’un 1859’da yayımlanan ve 19. yüzyıla damgasını vurmuş en ünlü eseri Oblomov ise bu ayın klasiği.
Can Yayınları kasım ayı yayın programını açıkladı. Bu ayın programında da çağdaş ve modern edebiyattan çok sayıda nitelikli eser yer alıyor.
Ayfer Tunç, Annemin Uyurgezer Geceleri’nde bireysel hatıraların nasıl toplumsal hafızaya dönüştüğünü güçlü bir edebiyat diliyle sorgularken okurları bu ülkede kadın olmanın düşünmekten kaçındığımız gerçeğini de düşünmeye zorluyor. Aileden miras alınan yüklerin, kuşaklararası çatışmaların ve bitmeyen bir aşkın romanı Annemin Uyurgezer Geceleri, unutamayan bir belleğin kişisel muhasebesi, hayata rengini veren otuz yıllık güçlü bir aşkın anatomisi ve bir ülkenin toplumsal panoramasını sunuyor.
Halil Cibran-Paulo Coelho, Ermiş’in Aşk Mektupları: Halil Cibran - Haskell Yazışmaları, 1909-1924 (çev. Bengi De Sá Matos Paixão)
Paulo Coelho tarafından derlenen Halil Cibran’ın sevgilisi Mary Haskell’e 1909-1924 yılları arasında yazdığı mektupların yer aldığı Ermiş’in Aşk Mektupları, okura sanatın ve aşkın insan ruhuna en çıplak haliyle dokunan benzersiz yolculuğunu sunuyor. Ermiş’in Aşk Mektupları, Paulo Coelho’nun ellerinde yeniden can bulan, Halil Cibran’ın kalbinden yükselen, Mary Haskell’in varlığıyla tamamlanan bir aşk ve ilham hikâyesi.
Ergenlik Dönemim, yazarın çocukluk yıllarından itibaren Japon eğitim sistemine, savaş yıllarının toplum ve birey üzerindeki yıkıcı etkilerine, edebiyatla ve sinemayla kurduğu kişisel bağlara ışık tutuyor. Mişima, geçmişini anlatmakla kalmıyor; düşünsel dünyasını şekillendiren kırılma anlarını, eserlerine yön veren kaynakları ve ölümle yaşam arasındaki gerilimi son derece içten bir dille aktarıyor.
20. yüzyıl edebiyat ve düşünce dünyasının en önemli isimlerinden Albert Camus’nün öğretmeni Louis Germain’e yazdığı mektupları içeren “Sevgili Bay Germain,” büyük bir yazarın, kendisini var eden ilk kıvılcıma dönüp baktığı nadir anlardan biri olarak hem edebi hem de kişisel bir belge niteliğinde.
Modern Japon edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Yūko Tsushima’nın Türkçedeki ilk romanı Işığın Alanı, ayıbın, yalnızlığın ve yeniden başlamanın derin hikâyesini anlatıyor. Tsushima, kadınların iç dünyasını eşsiz bir samimiyetle gözler önüne seriyor.
19. yüzyıla damgasını vuran İvan Gonçarov’un ünlü eseri Oblomov, günlerinin çoğunu yatarak geçiren, hayaller kuran, planlar yapan ancak hiçbirini gerçekleştiremeyen toprak sahibi İlya İlyiç Oblomov’un içsel dünyasını ve ruhsal çözülüşünü adım adım gözler önüne sererken, Rusya’nın toplumsal ve tarihsel değişiminin de panoramasını çiziyor.
Jem Calder’ın ilk kitabı Ödül Sistemi, büyükşehirde yaşayan ve aynı üniversiteden mezun olmuş bir arkadaş grubunun hayatlarını anlatan altı öyküden oluşuyor. İnsanların sosyal medya üzerinden iletişim kurduğu ama sosyal ilişkilerin kopuk olduğu bu dijital çağda duygular, düşünceler ve davranışlar teknoloji tarafından biçimleniyor.