Son dakika haberler
10975,64%0,56
42,11% 0,05
48,42% 0,13
5389,90% 1,13
8820,78% 0,00
ANNELİK KILAVUZU: Bir hemşire, bir öğretmen, bir psikolog ama her şeyden önce bir anne olan yazar, anneliğin büyüsünü ve ağırlığını derin bir içtenlikle kaleme alıyor.
LANZAROTE DEFTERLERİ 2. KİTAP: Yazarın gönüllü sürgün yeri Lanzarote’ye yerleşmesinin üzerinden bir yıl geçmiştir. Artık kendine ait bir adadan iyiden iyiye tüm dünyaya açılıyor yazar.
TANRIÇANIN SERZENİŞİ: Tanrıçanın Serzenişi, kadının gücünü, yaşadığı zorluklar ve toplumsal baskılar karşısında hayata tutunma mücadelesini samimi bir dille anlatıyor. −Ayşe Övür.
KURU OTLARIN KOKUSU: Yahudi-İtalyan topluluğunu konu alan bu unutulmaz öykülerde, yalıtılmış hayatlar ve yok olmanın eşiğindeki bir dünya anlatılıyor.
BEN VE GULYABANİ: Sıradan hayatların ilginç ayrıntılarını akıcı bir dille aktarıyor yazar.
90 GÜNDE YAZMA REHBERİ: "Herkesin anlatacak bir hikâyesi vardır, peki ya seninki?" Yazmak; bazen bir kelimenin ucunda başlar, bazen de hiç bitmeyecekmiş gibi duran bir sessizlikte.
İşte o kitaplar;

PSK. HAVVANUR Karacagün Hakkari’den ANNELİK KILAVUZU- BİLİNÇLİ ANNENİN ELKİTABI. Yalnız değilsin. Hissettiklerin, sandığından daha tanıdık. Bazen gecenin bir vakti uyanırsın ve bebeğinin nefesini dinlerken kendi nefesini unuttuğunu fark edersin. Bazen gözyaşlarını içine akıtır, yetersizlik duygusuyla baş etmeye çalışırsın. Kimseye soramadığın soruların, dile getiremediğin korkuların vardır. Ve bazen, sadece anlaşılmak istersin. İşte bu kitap, tam da o anlar için yazıldı. Bir hemşire, bir öğretmen, bir psikolog ama her şeyden önce bir anne olan yazar, anneliğin büyüsünü ve ağırlığını derin bir içtenlikle kaleme alıyor. Doğumdan emzirmeye, annenin bedeni kadar ruhunu da içine alan bu kılavuz; bilgiyle, deneyimle ve sevgiyle dokunmuş bir yoldaş. Bilimsel gerçeklerin yanı sıra, kendi doğum hikâyesi ve içsesini de paylaşan yazar, her satırında “Yalnız değilsin...” demek için seninle. Bu kitap, anneliğin ilk adımlarında ayağına dolanan endişeleri sarmalayacak. Ve sana hatırlatacak: Sen sadece bir anne değilsin. Sen, bir mucizeyi dünyaya getiren tarifsiz bir güçsün. 288 SAYFA.
(DESTEK YAYINLARI)

JOSE Saramago’dan LANZAROTE DEFTERLERİ 2. KİTAP. Günler ilerlemeye, Saramago yazmaya devam ediyor. Yazarın gönüllü sürgün yeri Lanzarote’ye yerleşmesinin üzerinden bir yıl geçmiştir. Artık “kendine ait bir ada”dan iyiden iyiye tüm dünyaya açılıyor yazar. Seminerler, ödül törenleri ve diğer seyahatler dolayısıyla hem fiziksel hem de dünyada yaşanan olaylara dair düşünsel ve yazınsal olarak... 3 Ocak-31 Aralık 1994 tarihlerini kapsayan kitabın ikinci cildinde yazar, edebi ve siyasi kavgasına devam ediyor. Portekizlilik, solculuk, başka uluslararası siyasi meseleler ve elbette edebiyat / dil meseleleri gene başat konular. İlk cildinde okurun önünde soyunmaya başlayan yazar buna tüm şeffaflığıyla devam ediyor. 240 SAYFA.
(KIRMIZI KEDİ YAYINLARI)

BURÇAK Gönül’den TANRIÇANIN SERZENİŞİ. Dokuz ülkeden dokuz kadının öyküsü... Ben Elpis. Umut tanrıçası. Onları yüzyıllarca izledim. Omuzlarındaki yükü, yüreklerindeki sızıyı hissettim. Sustuklarını gördüm. Gözyaşlarını avuçlarımda sakladım. Gülüşlerine baharın kokusunu kattım. Ve şimdi... Size onların öykülerini anlatacağım. Bir tanrıçanın serzenişinde birleşen dokuz kadının sesi... Kadınların direnişlerini, toplumsal baskılara karşı mücadelelerini, kendilerini yeniden keşfetmelerini ve sevdikleriyle kurdukları bağı anlatan öyküler... Finlandiya’dan Kore’ye, Türkiye’den İran’a, Sri Lanka’dan Kazakistan’a kadar uzanan bir yolculuk... Tanrıçanın Serzenişi, kadının gücünü, yaşadığı zorluklar ve toplumsal baskılar karşısında hayata tutunma mücadelesini samimi bir dille anlatıyor. −Ayşe Övür. 200 SAYFA.
(REMZİ KİTABEVİ)

GİORGİO Bassani’den KURU OTLARIN KOKUSU- Modern Klasikler. 1930'ların Ferrara'sındaki Yahudi-İtalyan topluluğunu konu alan bu unutulmaz öykülerde, yalıtılmış hayatlar ve yok olmanın eşiğindeki bir dünya anlatılıyor. Genç bir adamın karşılıksız aşkı; garip bir kayboluş, solmuş bir otel, metruk bir lunapark; Yahudi Mezarlığı'nın kapılarında biçilmiş samanın kokusu... Bu canlı izlenimler, anlık görüntüler, gelip geçiciliği yoğun bir şekilde resmediyor. Finzi-Contini'lerin Bahçesi ve Altın Gözlük gibi romanlardaki mekân ve dünyayı konu alan samimi, ironik, hüzünlü ve yer yer de sert öyküleriyle kitap, yazarın edebiyatının kökenlerini besleyen şehri Ferrara'yı anlattığı kitaplarının sonuncusudur. Yazar zamanının diğer yazarlarından farklı olarak Yeni Gerçekçi tavırdan uzak kaldı. Olağanüstü yapıtı faşist diktatörlüğe, savaşa ve direnişe; savaş sonrasının yeni bir toplumsal ahlak oluşturma umutlarına ve bu umutların çöküşüne tanıklık eden İtalya'sındaki tarihî süreçte ortaya çıktı. Bassani'nin dünyası ancak sözcüklerle geri getirilen bir kentin kartografisidir; Hitler öncesini, Faşizm öncesini, kendisinin ve kaybettiği sevdiklerinin üzerinde durduğu zemini savaş yerle bir etmeden önceki dönemi ve hiç değilse bir olasılık olarak geçmişi geri getirmektedir. André Aciman. 88 SAYFA.
(YAPI KREDİ YAYINLARI)

NESİMİ Yetik’ten BEN VE GULYABANİ. Sıradan hayatların ilginç ayrıntılarını akıcı bir dille aktarıyor yazar. Polisiye olay örgüsü oluşturmadaki özgünlüğü ve estetik düzeyi yüksek sinematografik atmosfer oluşturma başarısı, soluksuz okunacak öykülere dönüşüyor kitabında. Kıyıda bir çocuk, boncuk atan tüfeğiyle denize ateş ediyor. Kurşunları bitince annesinin yanına gidip tüfeği dolduruyor. Kıyıdaki yoldan yaşlı bir adam geliyor bastonuyla. Elindeki plastik sandalyeyi sürükleyerek kaldırımdan yavaşça kumsala iniyor. Sandalyeyi çevirip oturuyor denize karşı. Annem denize bakıyor. Boğazda koca koca gemiler. Bu gemiler nereye gidiyor? diyor. Sandalyesine oturmuş ihtiyara dönüyorum. O da gemilere bakıyor sanki. İkimizin saçları da ağardı, diyorum anneme. Kocadık anne; koca koca insanlar olduk. Geçip giden gemiler gibi… 72 SAYFA.
(A7 KİTAP)

AYŞE Tuğba Dedeoğlu’ndan 90 GÜNDE YAZMA REHBERİ- Disinliple Kurulan Yaratıcılıkla Beslenen Yazarlık Ritüeli. "Herkesin anlatacak bir hikâyesi vardır, peki ya seninki?" Yazmak; bazen bir kelimenin ucunda başlar, bazen de hiç bitmeyecekmiş gibi duran bir sessizlikte. Doğru bir rehberin varsa ilhamı yakalamak, yazma disiplinini kazanmak ve kendi sesini bulmak zor değil. Kitap, her gün uygulayabileceğin yaratıcı egzersizler ve yazarlık kaslarını geliştiren pratik önerilerle hayalindeki kitabı yazmak için sana ilham veren bir yol arkadaşı! İşte o arkadaş, şimdi seni yazmaya davet ediyor. Yayıncılık sektöründe uzun yıllardır yayınevi kurucusu, yönetici ve yayın danışmanı olarak edindiğim tecrübelerle, yazma yolculuğunda ihtiyacın olan desteği bu rehberde seninle paylaşıyorum. Bu 90 günün sonunda hem yazma pratiğini kazanacak hem de "Ben de yazabilirim!" diyerek kendi hikâyenin yazarına dönüşeceksin. Hazırsan kalemi eline al ve "Bir gün..." diye ertelediğin hikâyeni şimdi yazmaya başla! Yüzlerce yazarın kitap yolculuğuna eşlik etmiş biri olarak, bu kez sıra sende! 104 SAYFA.
(CERES YAYINLARI)