Son dakika haberler
14297,41%1,00
42,70% 0,01
50,25% 0,18
5927,74% 0,44
9539,73% 0,61
Ebeveyn olmak; gurur veren, dönüştürücü ve doğru adımlar atıldığında anlatıldığından çok daha sade ve doğal bir süreç. Ancak bu süreçte çoğu zaman gözden kaçan temel bir gerçek var: Çocuk, ebeveynin bir uzantısı değil; kendi mizacı, huyu suyu, eğilimleri ve ihtiyaçları olan bambaşka bir birey.
Eğitimci, akademisyen ve yazar Ziya Selçuk, yeni kitabı Merhaba Ben, Merhaba Evladım ile anne babalığa alışılmışın dışında bir yerden yaklaşıyor. Epsilon Yayınevi tarafından yayımlanan Merhaba Ben, Merhaba Evladım, “iyi ebeveynlik” reçeteleri sunmak yerine, her ailenin ve her çocuğun biricik olduğunu hatırlatıyor. Selçuk’a göre çocuğu anlamanın yolu, önce ebeveynin kendi mizacını, alışkanlıklarını ve çocukluğunu fark etmesinden geçiyor.
Kitap, kadim öğretilerin merkezinde yer alan “Kendini Bil!” çağrısından ilham alıyor. Selçuk’a göre ebeveynlikte sağlıklı bir ilişki kurmanın ilk adımı, çocuğu “düzeltmeye” çalışmak değil; ebeveynin kendi mizacını, çocukluk izlerini ve tepkilerini fark etmesi. Ziya Selçuk’un bu çalışması, ebeveynliğin başrolüne “çocuğu” değil, ebeveynin farkındalığını yerleştiriyor.
Kitabın omurgasını oluşturan mizaç kavramı, ebeveynliğe dair pek çok yerleşik yargıyı yeniden düşünmeye çağırıyor. Selçuk, mizacı şöyle tanımlıyor:
“Mizaç, insanın ayak bastığı temel zemin gibidir; üzerine koyduklarınız ise şekildir. Zemin olmadan şekil olmaz. Kendi zemininizin niteliklerini bilir, mizacınızı iyi tanırsanız, üzerine koyacaklarınızı da aynı derecede sağlam şekillendirir, neredeyse hayatınızın haritasını çıkarırsınız. Hem de kaybolmadan!”
Bu yaklaşım, ebeveynliğin tek tip çözümlerle ilerleyemeyeceğini; her çocuğun ve her ailenin kendine özgü bir dengeye ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.
Merhaba Ben, Merhaba Evladım, ebeveynlik literatüründe sıkça karşılaşılan genellemelere mesafeli duruyor. “Bu yaştaki çocuklar böyledir” gibi kalıplar yerine; mizaç, bireysel farklılıklar ve ebeveyn–çocuk etkileşiminin özgünlüğünü merkeze alıyor.
Epsilon Yayınevi tarafından yayımlanan kitap, anne babaları hazır reçetelerle değil; doğru sorularla buluşturmayı amaçlıyor.
Ebeveyn olmak; gurur veren, keyifli bir deneyim ve doğru adımları attığınızda anlatıldığından çok daha kolay bir süreç. Canınızdan doğan bir canla karşılaşıyorsunuz ama o sizin bir uzantınız değil, kendi mizacı, huyu suyu olan yepyeni bir filiz.
Merhaba Ben Merhaba Evladım; kadim öğretilerin “Kendini Bil!” çağrısından ilham alıyor ve bu sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için önce kendinizle (evet, önce kendinizle) ardından evladınızla derinlemesine tanışmanıza rehberlik edecek bir yol haritası sunuyor.
Ziya Selçuk, 1961 yılında Ankara’da doğdu. Ankara Atatürk Lisesi’nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi’nden Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanlarında lisans ve yüksek lisans, Hacettepe Üniversitesi’nden ise doktora derecelerini aldı. Millî Eğitim Bakanlığı’nda rehber öğretmen olarak görev yaptı. Daha sonra 23 yıl boyunca öğretim üyeliği ve yöneticilik görevlerinde bulundu.
2003–2006 yılları arasında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı görevini yürüttü. Çeşitli üniversitelerde mütevelli heyet üyeliği; sivil toplum kuruluşlarında başkanlık ve üyelik; TÜBİTAK-SOBAG Yürütme Kurulu üyeliği; Satranç Federasyonu Yönetim Kurulu üyeliği; Voleybol Federasyonu Eğitim Kurulu Başkanlığı; köşe yazarlığı ve uluslararası kuruluşlarda proje uzmanlığı gibi görevlerde bulundu.
Bunların yanı sıra rehberlik, davranış gözlemi, iletişim, öğrenme, ebeveynlik ve mizaç konularında yayımlanmış kitapları ve yüzden fazla makalesi bulunmaktadır.
2018–2021 yılları arasında üç yıl süreyle Millî Eğitim Bakanı olarak görev yaptı. Meslek yaşamı boyunca yalnızca çocuğu ve çocukluğu merkeze alan Selçuk, hâlen Önce Öğretmen Vakfı’nın başkanlığını yürütmekte olup araştırma, kitap ve sosyal sorumluluk çalışmalarına devam etmektedir.