'' Kaderiniz, karar anlarında şekillenir ''
Tony Robbins
Sabah her zamanki gibi taze simitimi almak üzere fırına uğradım.
Simit henüz çıkmadığı için biraz beklemem gerekti. Kasiyer kız, beklerken bana çay ikram etti, biraz sohbet ettik.
Eve geldim kızın anlattıkları biraz hayatı sorgulamama neden oldu. Düşündüm...
Anlattıkları beni çok etkiledi. Bu kız aslında ressammış ve liseyi bitirdiği yıl resimle ilgili bir üniversiteye gitmeye karar vermiş. Ancak ailesi karşı çıkmış. Bana, cep telefonundan yaptığı resimleri gösterdi. Çok güzel resimlerdi, yeteneğine hayran kaldım.
Oysa ailesi okumasına karşı çıkarak evlenmesi gerektiğini söylemiş.
Ortalık karışmış ve ona demişler ki; '' Eğer okuyacaksan, bizden sana asla para yardımı yok!...'' O da yenilgiyi kabul ederek pes etmiş. Savaşmayı denememiş bile. Evlenmiş, bir kızı olmuş, eşi de bir kaza sonucu hayatını kaybetmiş.
Şimdi bu fırında çalışarak kızına bakıyor, geçimini sağlıyormuş. Ona, '' Şimdi bu alanda okumak istermiydin?'' diye sordum. O da ''Benim trenim gideli çok oldu'' dedi.
Belki de toplumumuz bir ressamını böylece hiç kazanamadan kaybetti. Acı... Hayat uzun bir yolculuk ve bazen karşımıza yol ayırımları çıkabiliyor ve bizim verdiğimiz kararlar hayatımızı şekillendiriyor. Verilen kararın doğru ya da yanlış olduğu ise zaman geçtikçe ortaya çıkıyor. Eğer şanslıysak geri dönüşü yakın zamanda çıkar. Değilsek, sana ait olmayan bir yaşam şekliyle öylece savaşıp durursun. Hatta eskiler bunun için derki; '' Zararın neresinden dönsen kardır'' İşte, bazen zamanı geç farkediyorsun.
Sonuç olarakta dönüş bileti bulma imkanın uçup gidebiliyor.
İşte, herşey bunun için. Farkındalığı yükseltmek...
Eğer farkında olursan, yol ayırımında senin için doğru olanı görebiliyorsun. Kafanı hemen her şey karıştıramıyor. Düşünmek için zaman veriyorsun kendine. İşte o zaman o acele işin işindeki şeytan adındaki yanlışlarda sana bedel ödetemiyor. Sıkışınca da hani ''Kısmet bu'' deriz ya... Elbette kısmetten öte yol olmaz, ancak her zaman değil. Bazen de kısmetlerimiz seçimlerimizin içinde bizi bekler. Ve bu kısmetleri de kendi irademizle elde ederiz.
Demem o ki;
* Karar verirken acele etmeyin
* Zamana güvenin ve düşünmekten korkmayın
* Gerçek olan, her iki seçiminizde de size ait olan kısmet, iyi ya da kötü sizi
bekliyor olacak
* Mutlaka B planınız olsun
* Bir karar verirken, eğer içinde huzur hissediyorsan, o doğru karardır
'' Cesaret, gözü kapalı atılan adımdan çok herşeyi görerek ve bilerek ilerleyebilmektir ''
