AK Parti siyasetçilerine yönelik
PKK terör örgütünün başlattığı saldırılara karşı en fazla sesini
HDP çıkarmalı. Aksi halde, HDP artık kimseyi demokratik siyasete bağlı olduğuna inandıramaz.
HDP'li siyasetçiler, yıllarca derin devletin kendilerine yakın siyasilere yönelik saldırılarından yakındı.
Şimdi sesini PKK'ya karşı yükseltmeli, en fazla tepkiyi HDP'liler göstermeli.
PKK'nın saldırılarına
HDP sessiz kalır, cılız sesler çıkarır, üç beş cümleyle bu saldırıları kınayıp geçiştirirse, PKK bundan cesaret alır. HDP sesini gür çıkarmalı.
PKK'lı teröristler, Ak Partilileri hedef alacaklarını açıkça söylüyorlar. Buna HDP engel olmalı. Yarın öbür gün kendileri bir saldırıyla karşılaştıklarında yanlarında kimseyi bulamazlar.
Bir başka önemli konu da öğrenci yurtlarında yaşanan sorunlar.
Dün televizyon programımda
Öğrenci Kolektifleri üyesi
Deniz Can Sarıkaya'yı konuk ettim.
Sarıkaya, öğrencilerin basit sorunlarından bahsetti.
Sarıkaya, yurtların yetersiz olduğunu söyledi. Cemaat yurtlarının kapatılıp kamulaştırılmasını 2011 yılında dile getirdiklerini de hatırlattı.
Hükümet, yurt konusunda da cemaatin faaliyetlerine göz yumdu, uyarıları dikkate almadı. En büyük Ak Parti düşmanı olan Kolektifler, Ak Parti'yi yurtlar konusunda yıllar önce uyarıyor ama seslerini duyan yoktu.
Devlet yurtlarının yetersiz olması nedeniyle cemaatin kucağına oturan ve o yurtlarda yetişen gençler bu ülkenin altını üstüne getirdi.
Sarıkaya ayrıca,
'Öğrenciler, çamaşırlarını yıkamak için para vermek zorundalar' dedi.
Kolektif üyesi, '
Odalar çok sıkışık. Kadın yurtlarının yol güzargahları ışıklandırılmıyor' diyerek öğrencilerin yaşadığı başka sorunlara da dikkat çekti.
Antalya KYK Şube Müdürü Süleyman Dinç'in yurt şartlarının düzelmesini isteyen öğrencilere söylediği, '
Beni zora sokucu, beni tahrik edici şeyler yapmayın. Bu yurda girerken, gelir durumunuza göre geldiniz. Burada bana ahkam kesmeyin' şeklindeki sözleri ise tam bir facia. Yurt müdürü, öğrencileri maddi durumlarından dolayı küçümseyerek, '
Zaten fakirsiniz, konfor sizin neyinize' demek istiyor.
Programda da söyledim. Öğrenciler evlerinde bulamadıkları konforu devletin yurdunda bulabilmeliler. Evlerinde olmayan imkanları devletin yurtları sağlamalı. Bu öğrenciler yarın bu ülkenin hakimi, savcısı, mühendisi olacak.