Irak ın Kerkük kentine bağlı, uzun süredir DEAŞ tarafindan isgal edilen Türkmen Beşir Köyü'nü ziyaret ettik.
Terör örgütü DAEŞ in elinden geri alınmasına rağmen, köy üzerinde güvenlik tehlikesinin devam ettiğini gördük. Harabeye dönen köyde, savaşın ve terörün acımasız yüzünü gördük. Camiler, okullar dahi bombalanmıştı.
Haşdi Şabi (Şii milis gücü) çatısı altında yer alan Türkmen Gücü'nün Beşir'i ve Tezehurmatu'yu koruyan Türkmen komutanlarla bir araya geldik. Komutanlar; '...Beşir kurtarıldı ancak halen terör örgütü DAEŞ in tehdidi altında. Söz konusu bölgeye her gün havan mermileri ve katyuşa füzeleriyle saldırı düzenleniyor. Güvenlik güçleri ve teröristler arasında sadece 1 kilometre mesafe var. Fırlatılan füzelerin bir kısmının içerisinde hardal gazı ve zehirli maddeler var. Burada görev yapan birçok güvenlik görevlisi ve polis bu saldırılardan dolayı yaralandı' diyerek; '...Beşir köyü üzerindeki tehlikenin ortadan kaldırılması için DAEŞ in elinde tuttuğu Havice ilçesinin geri alınmasının gerektiğini belirttiler.
Gerçekten de; Beşir köyü dahil, Kerkük kenti üzerindeki güvenlik tehdidinin ortadan kaldırılması için DAEŞ in elinde tuttuğu bölgelerin tamamen temizlenmesi lazım. Ayrıca bu bölgeler de güvenligin tamamen sağlanması gerekiyor.
Çünkü insanlarin bir çogu güvenlik gerekçesiyle evlerine geri dönemediklerini gördük.
Ancak topragi vatanlastiran Türkmenlerin direnmeye devam ettigine sahit olduk... Enkazin altinda ibadetin sürdügüne sahit olduk... Harabeye, mayin tehlikesine ragmen çocuklarin okumak için okuduklarina sahit olduk...
Bu direnisin en önemli sebebi süphesiz Hasdi Sabi Türkmen guçlerinin mevcudiyeti olmustur. Türkiye; mezhep ayriligi yapmaksizin Tezehurmatu ve Besir'e sahip çikmali, özellikle bölgede güvenligin saglanmasina yönelik her türlü önlemin alinmasina yardimci olmalidir...
Deas tarafindan geri çekilirken dösenen mayin tuzaklarindan ve karsi cepheden havan topu saldirisina ugrama riskinden dolayi köy ve cephe gezimizi çok fazla sürdüremedik. Ancak Hasdi Sabi Türkmen Gücü'nün Kerkük'ün ve bölge Türkmenlerinin en önemli sigortasi oldugunu gördük. Umarim 'Ankara' da bu hakikati görür ve 'milli kimlik' üzerinden soydaslarimiza destek olur...
Untulmasin ki, büyük devlet olmanin en önemli kurali, nerede bir Türk varsa, ona dahip çikmak, onun feryadina kulak vermek, derdine derman olmaktir..
